Pages

10 Aralık 2013 Salı

Uyuyan Kelebekler

Baharı yaşayamadan, yaz geldi kalbime. Sıcak, çok sıcaktı. İçimde ki kelebekler ısındı ilkin. O sıcaklık öyle arttı ki, kanatları yandı kelebeklerimin. Dayandılar, dayanacakları yere kadar. Sonra gitti kelebeklerim o sıcakta. Yangın yeri oldu içim. Öyle yandı ki içim, öyle alev aldı. Kalbime sıçradı. Söndüremedi itfaiye. Çünkü; Kalbime çıkan bütün sokaklar çok dardı ya da aşk sözcükleri park etmişti sokak başlarına.


Yandı, yandı da alevler bir türlü kor olamadı. Umudum ellerim oldu. Yandıkça umudum, kor olmaya başladı. Kalbim kor oldu sonunda. Umudum da, sabrım da yandı. Sonra esti rüzgarlar, korlar korudu ateşini. Rüzgarlar  getirince bulutları, yağmurlar söndürdü son korları. Öyle bir yağmur ki kalbimi serinleten. Tamam işte, iyiyiz kalbim, korkma çağır kelebeklerini. 
Dedi ki kalbim, yandı ya kanatları nasıl uçsunlar, uçsalar da yağarken yağmur ağırlaşmaz mı kanatları?
Bekle, Bekle ki yeni baharlar gelsin yurduna.
Bekledim... Sonbaharım şimdiler de.
Bekledim... Kışıma hoşgeldin Kalbim. Kelebeklerim siz de uyuyun ve bekleyin emi!
İşte böyledir, bu dünya baharı tatmadan yazı kucaklarsın, yanarken için bir bakmışsın sonbahar. İçin donarken eritirsin kış karlarını.

Sevgiler...

Denemeler-1


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder